Christina Marantelou, Sürdürülebilir süt ürünleri konusundaki endişeleri ve sektörün bulduğu çözüm yollarının yanı sıra bazı farklı çözüm yollarının birkaçını araştırıyor.
Gıda üretimi ve tüketimi, çevresel etkilerin ana kaynakları olarak kabul edilmiştir. Artan dünya nüfusunun beslenme gereksinimlerini karşılama zorluğu, özellikle et ve süt ürünleri üretimlerine atıfta bulunularak, mevcut gıda üretim sistemlerinin sürdürülebilirliği hakkında şiddetli tartışmaları artırmaktadır.
Dünya çapındaki süt işleme işletmeleri, sektörlerinin sürdürülebilirlik konularına ilişkin eksikliklerinin farkındadır. Sektör kuşkusuz besleyici ve sağlıklı beslenmeye katkıda bulunurken, iklim değişikliğini, hayvan refahını, biyoçeşitliliği ve toprak verimliliğini de etkiler. Konvansiyonel süt üretimi, iklim değişikliğine, asitlenmeye, ötrofikasyona ve ozon tabakasının delinmesine katkıda bulunan süreçleri içerir ve sektörün genel karbon ayak izi, havacılık ve deniz taşımacılığının birleşimiyle karşılaştırılabilir. Daha verimli ve sürdürülebilir süreçler arayışı, herhangi bir üretim sisteminin temel taşı haline gelse de, nihayetinde ticari operasyonların da ayrılmaz bir parçasıdır.
Ancak, öncelikle bazı önemli soruları yanıtlamamız gerekiyor: Süt ürünleri zincirinde sürdürülebilirliği iyileştirmek için ne gerekiyor; farklı çiftlik türleri için hangi uygulamaların mevcut olduğu; ve bu uygulamaların çiftçiler tarafından gerçekten uygulandığından nasıl emin olabiliriz?
Başlangıçta, yedi ana süt sürdürülebilirliği konusunu ele almalıyız.