Ürün güvenliğini artıran yenilikçi teknolojiler aracılığıyla tüketici güvenliğinin sağlanması, süt endüstrisi için kritik bir önceliktir. Güvenli bir süt ürününün önemli unsurları arasında yüksek kaliteli ham maddeler, uygun depolama sıcaklıkları, uygun pastörizasyon ve iyi temizlik prosedürleri yer alır. İnovasyon da bu sürecin anahtarıdır. Süt araştırma merkezleri, gıda bilimciler ve endüstri arasındaki ortaklıklar sayesinde, her süt ürününün güvenli ve sağlıklı olmasını sağlamak için sürekli olarak yeni teknolojiler geliştirilmekte ve araştırılmaktadır.
Isıl olmayan işlemenin faydaları
Bugünlerde süt endüstrisi, kaynaklarının ve enerjisinin çoğunu, güvenlik üzerinde önemli bir etkisi olan ancak ürün üzerinde minimum etkisi olan yeni süreçler geliştirmeye odaklanıyor. Isıl olmayan işleme teknolojileri, geleneksel pastörizasyonun yüksek sıcaklığı olmadan bakterileri uzaklaştırma veya inaktive etme yeteneğine sahip olduklarından bu kategoriye çok uygundur.
Çalışanlara Verilen Gıda Güvenliği Eğitimi
En son teknolojiler, iyi üretim uygulamalarını (İÜU) anlayan ve bunlara günlük olarak uyan, uygun şekilde eğitilmiş çalışanlar olmadan hiçbir şeydir. Ayaklı dezenfektan istasyonları gibi basit koruyucu önlemlerden saç filelerine ve laboratuvar önlüklerine kadar güvenlik, tesisteki herkesin sorumluluğundadır. Çalışanların kuralları bilmesini ve bunlara uyma yetkisine sahip olmalarını sağlamak da güvenlik yöneticilerinin görevidir.
Her çalışanın izlenebilirliğin, gıda koruma programlarının ve kayıtların belgelenmesinin ardındaki mantığı anlaması önemlidir. Yöneticilerin, pozitif bir patojen testini ele alma sürecini gözden geçirmesi ve çalışanların bu durumda nasıl yardımcı olabileceğini açıklamaları da önemlidir.
Üreticiler, patojenlerin bulunmadığından emin olmak için bitmiş ürün test protokollerini ve ek önlemleri uygulamak için düzenleyici kurumlardan ve tüketicilerden baskı görmeye devam ettikçe, güvenlik düzenlemelerini anlamak çok önemli olacaktır.
Şu anda süt endüstrisi, İÜU’lar, ön koşul programları, denetimler ve çevresel izleme gibi kritik bileşenlerle yerleşik gıda güvenliğine güveniyor. Bununla birlikte, geri dönüş süresini kısaltmaya, tüketiciler için gıda güvenliğini artırmaya ve çok maliyetli geri çağırma sayısını azaltmaya yardımcı olmak adına daha hızlı patojen taraması için bir talep var.
Koruyucu Kültürlerin Kullanılması
Sonunda, hem yararlı hem de zararlı mikropları içeren mikrobiyal (steril olmayan) bir dünyada yaşıyoruz. Son yıllarda, bazı şirketler bu steril olmayan ortamı kendi avantajımıza kullanmaya karar verdiler. Yeni koruyucular geliştirmek yerine, patojenik bakterilerin büyümesini engelleyen organik asitler ve bakteriyosinler gibi yan ürünler üreten “koruyucu kültürler” veya laktik asit bakterileri geliştirdiler veya tanımladılar.
Farklı tipte patojenik ve bozulmaya neden olan bakterilerin yanı sıra maya ve küfün büyümesini engellemek için çeşitli koruyucu kültürler seçilebilir. Bu koruyucu kültürler, geleneksel başlangıç kültürleriyle birlikte eklenebilir ve peynir gibi ürünlerin güvenliğini artırmaya yardımcı olabilir. Bu teknolojinin faydalarından biri, koruyucu kültürlerin; biyo-koruyucuların kullanımını teşvik eden temiz etiket olarak kabul edilmesidir.
Bu süreçte zorluklar yaşansa da süt ve süt ürünleri endüstri, kanun koyucular ve akademi, süt ürünlerinin; diyetin güvenli ve sağlıklı bir parçası olarak kalmasını sağlayacak süreçleri ve önleyici kontrolleri sürekli olarak geliştirmek için birlikte çalışıyor.




